Ramazan Ayı Terbiyesi

Ramazan Ayı Terbiyesi Nefsimizi Köreltmek İçin Bizlere Verilen Büyük Bir Mucizedir Aslında Mübarek Ramazan Bu Ayda Yapmış Olduğumuz İbaadetler Bizlerin Daha Huzurlu Bir Yaşantı İçerisine Sevk Edecektir.

Sabır ayı olan Ramazan-ı Şerif’te gerçekleştirilen oruç, ruhun adeta bir ihram edasıyla kuşandığı bir giysi niteliğindedir. Nasıl ki ihramda refes, fısk ve cidâl yasaklanmışsa, aynı şekilde şehevî arzular, fısk ve fücur, tartışma ile gönüle diken batırmak da orucun sevabını zayi etmektedir.

Oruç, yalnızca midenin belirli bir süre boyunca aç kalmasından ibaret değildir. Günahlara karşı; el, dil, göz, kulak ve dolayısıyla tüm beş duyunun oruçla terbiye edilmeden, orucun gerçek anlamına ulaşılması mümkün değildir. Oruç, sabrın bir pratiktir. Nefsin arzularını kontrol edebilme iradesinin kazanılmasıdır.

Oruç sırasında özellikle “öfkeyi aşmak” elzemdir. Zira, açlık nedeniyle yaşanan sinirsel rahatsızlıklar, bireyi çeşitli dünyevi eğilimlere yönlendirebilir ve bu durum, oruç ibadetinin manevi mahiyetini tehlikeye atar.

Bu bağlamda, Efendimiz (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Hiçbiriniz, özellikle oruçlu olduğu gün, nahoş sözler sarf etmemeli ve kimseyle tartışma içine girmemelidir.” “Eğer birisi kendisine hakaret eder veya tartışma başlatırsa, ‘Ben oruçluyum’ demesi tavsiye edilmiştir.” (Bukhari, Fasting, 9)

Değerli Kardeşlerimiz Sitemiz Üzerinden İslami Sohbet Makalelerini Okuyarak Kendimize Ve Çevrimize Birazda Olsa Nasıl Davranmamız Gerektiğini Anlayabiliriz.